6 Ağustos 2013 Salı

eski evler -Tire, old houses-in Tire

eski evleri seviyorum, daha bir ferahlar sanki, yaşanmışlıkları da cabası. bu yaz kaldığım evden birkaç ayrıntı daha. önceden yüklediklerim için tık tık

I love old houses, feels like they are more airy, not to mention their past and memories they hold. a few more shots from the house we stayed in this summer. for the previous shots, click

kışlık salça yapımı öncesi bahçemiz.
our garden before making tomatoe paste for winter


ve bahçeden odalara geçiş alanı-salon da diyebiliriz, 2 tarafta birer oda var. solda oturma odası ,sağda yatak odası. karşıdaki de arka sokak kapısı 

the entry to the rooms, there are two rooms, bedroom is on the right and living room on the left. the door opposite opens to the back street.



bu da yatak odamız, yer yatağında yatıyoruz, bebek rahat rahat dönüyor.
and our bedroom, the baby can sleep and roll everywhere she wants to.



3 Ağustos 2013 Cumartesi

bahçe katı-giriş katı-çatı katı

ev almayı düşündüğümüz şu sıralarda,  arakat mı, ters dublex mi yoksa çatı dublexi mi derken İzmir'de bunu deneyimleme fırsatı geçti elimize .dedemizin eski evi.

bahçe katı.. ilk başta kulağa hoş geliyor, ama dezavantajları çok sanki. 
şu an Tire'de bahçeli müstakil bir evdeyiz. bahçeyi sulayınca burnuma gelen toprak kokusu, güneşte beyazlayan, rüzgarla havalanan çamaşırlar... bebeğimizin sıkılınca evden dışarı çıkmak zorunda kalmamamız.. çok güzel bunlar, istanbul'da asansörü olmayan bir apartman dairesinin 4. katında oturduğumuzu düşünecek olursak hele.  
amma ve lakin davulcusu, kedisi, köpeği, motosikletlisi... hepsi pencerenin dibinden geçiyor gibi geliyor insana. komşunun kapısı vurulunca, bizimkisi zannediyorum. bir yandan da sesten bebeğim uyanırsa korkusu. ve tabi pencereden içeri süzülebilecek meraklı bakışlar...

bana göre değilmiş anladım. geriye kaldı iki seçenek:) gönlüm çatı diyor, şu iknci resimdeki gibi bir kitaplık harika olurdu


ne kadar çok tüketiyoruz

evimizde hep gereksiz-fazlalık eşya dolu. biriktirdikçe biriktiriyoruz, evimizi yenilerken de hep yeni eşyalar almak gerektiğini düşünüyoruz,halbuki farklı şekillerde değerlendirecek eşyamız ne çok. facebook'tan bir alıntı bize bunları hatırlatıyor

Haydi madem AVM’lere gitmiyoruz, biraz da alışveriş alışkanlıklarımızı sorgulayalım.
Bir şeyi almak üzeresiniz, kendinize 'Buna GERÇEKTEN ihtiyacım var mı?' diye sorun.
Elinizde tutmakta olduğunuz şey çok hoş, aklınızdan genelde ilk olarak evet cevabı gelecektir çünkü zaten bir ihtiyaç ortaya koymuş ve almak için hamle yapmış bulunuyorsunuz.
Peki o zaman şu sorularla devam edelim:
'Bu alışverişi kendimi mutlu etmek için mi yapıyorum?'
'Mutlu olmam sadece buna mı bağlı?'
'Bu alışverişi başkalarına iyi görünmek için mi yapıyorum?'
'Diğer insanlar beni sadece sahip olduklarımla mi değerlendiriyor?'
'Öyleyse çevremdeki insanları tekrar değerlendirmem gerekmez mi?'
'Bu parça bana yük olacak mı? Evde yerim var mı?'
'Bu parçayı artık istemediğimde ne olacak? Başkasına verebilir miyim yoksa çöpü mü boylacacak?'
Çöpe gidecekse,
'Geri dönüşümü mümkün mü yoksa 500 sene sonra toprağı kazdıklarında benim çöplerimle mi karşılaşacaklar?'
Ve en önemli soru:
'Hayatıma bu parça olmadan devam edebilir miyim?'
'Bu parçayı başka nasıl elde edebilirim?'

'Takasla olabilir mi?'
'Arkadaşımdan isteyebilir miyim?'


bunları tekrar tekrar okumalı, beynimize kazımalı bu soruları.

evimizdeki fazlalık eşyaları çöpe atmak, ya da koyacak yer bulamamak gibi sorunlarınız varsa son zamanlarda bu harekete katılın. Dünya'da pek çok şehirde takas etkinlikleri yapılıyor ve serbest geri dönüşüm (freecycle) grupları kuruluyor. Tayini sebebiyle bütün bir evini bile boşaltanlar var. 


Takas Siteleri
http://www.olevole.com/
http://esyakutuphanesi.com/
https://projemefon.com/
https://www.biayda.com/
https://www.facebook.com/askidaekmekvar
https://www.facebook.com/hayatimisadelestiriyorum

FreeCycle Nedir?Freecycle, elinde kullanmadigi esyalar olanlar ile, o esyalara sahip olmak isteyenleri, tamamen ucretsiz olarak e-mail yolu ile birlestirmeye ve geri donusumu arttirmaya calisan, uluslararasi bir projedir.

http://www.freecycle.org

İllere Göre FreeCycle Grupları
http://groups.yahoo.com/group/freecycleAnkara
http://groups.yahoo.com/group/freecyclebolu
http://groups.yahoo.com/group/freecyclecanakkale
http://groups.yahoo.com/group/freecyclediyarbakir
http://groups.yahoo.com/group/tepebasi-eskisehirturkey
http://groups.yahoo.com/group/freecycleistanbul
http://groups.yahoo.com/group/freecycleizmir
http://groups.yahoo.com/group/kartepeturkey
http://groups.yahoo.com/group/freecyclesinop

Anneler ve bebekleri icin: bebedonusum+subscribe@googlegroups.com
http://bebedonusum.blogspot.com/


tüketim çılgınlığına son

Benimle aynı fikirde olanların buluştuğu hızla büyüyen yeni bir facebook grubunda da benzer bir paylaşım gördüm. Bu liste de Facebook Tüketmeyeceğim! Grubundan alınmıştır.Llisteye siz de ekleme yapabilirsiniz

1. İnsanları kandırmayan, onların yanında olan şirketleri, basın ve yayın organlarını destekliyor ve ürün alımımda onları tercih ediyorum 
2. Küçük mahalle esnafını kullanıyorum.
3. Hemen evimdeki HER ŞEYİ inceliyor ve kullanmadığım HER ŞEYİ ihtiyacı olanlarla takas ediyor. Onlara veriyor ya da makul bir fiyatla satıyorum.
4. İhtiyacım olmayan bir şeyi, ne kadar ucuz olursa olsun ASLA satın almıyorum.
5. Arkadaşlarımla buluşup, haftanın farklı günlerinde birimizin arabasıyla işe gidiyoruz.
6. Arkadaşlarımla ürün takasına girişiyorum.
7 Bankaları kullanmıyorum.
8. Kredi kartı kullanmıyorum.
9. Listelenmiş şirketlerin ürünlerini tüketmeyerek boykot ediyorum.

2 Ağustos 2013 Cuma

Fas tarzı oturma odası, Moroccan style living

oturma odası-living room

blogları takip ede ede, kafamda oluşturduğum şeyleri bir yere aktarmak, biriktirmek istedim, ve de uygulamak tabi ki. bu blog biraz da bunun için açıldı. güzel ve ferah bir oturma odası- Fas tarzı sanırım, sedirler vs.

I wanted to transfer and collect the things I have imagined in my head while following all those blogs, and surely apply them. that i sthe reason why this blog exists. a pretty and bright living room -Moroccan style I guess, with banquettes